İnsan vücudunun her gün vitaminlere, minerallere, enerji veren besinlere ve suya gereksinimi vardır.
ELMA :
Meyvelerin kralı elmadır. Mümkünse ilaçlanmamış elma tüketelim. Güzelce yıkadıktan sonra kabuğu ile yemeye özen gösterelim. Elma şunları içerir: Natriyum, Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum, Kükürt, Klor, Alüminyum mineralleri ve A, B1, B2, B6, C, E ve Eter bileşikleri.
En önemlisi, elma "Pektin" içerir. Minepolis'li kalp-damar profesörü Ancel Keys ve St. Levis şunları yazarak: "Her kimse günde iki elma yerse 15 gr Pektin almış olur. Pektin de, kalp-damar rahatsızlıkları, damar sertliği, böbrek rahatsızlıkları, ödem ve yüksek kolesterolü ayarlar, normale çevirir, sağlıklı yaşarlar" diye öneride bulunurlar.
SOĞAN :
Sebzelerin kralıdır. Finlandiya/Helsinki doğumlu Prof. Dr. Virtanen 1960'ta 10. NOBEL ödülünün sahibi şunları yazmıştır:
Soğan, kükürt içerikli Amino asitleri içerir. Alkylzystein sulfozide ayrıca Sulfonamide ve penisilinin yanı sıra enfeksiyon hastalıklarının iyileşmesinde de önemli rol oynayan Rhodan bileşimleri vardır. Fosfor, Flüor, Potasyum, Kieselsaure, Sekretinen, Glukokinin ve Vitamin B, C içerir. Sekretin, böbreküstü bezinin ürettiği sex hormonunun tetikleyicisidir. Benim gözümde soğan en hakiki Viagra'dır, hiçbir sakıncası yoktur. Glukokinin içerdiği için kan şekerini normale çevirir, diyabet hastalarına öneririm.
Soğanın Yararları :
· Sindirim sistemini (Diş, mide, on iki parmak, incebağırsak, karaciğer, safrakesesi, pankreas) besler, etkiler, tetikler, Laseks gibi suyun atılmasını sağlar.
· Kan şekerini ayarlar.
· Vitamin B ve C eksikliklerinde önemlidir.
· Kalp, Damar ve Böbrek rahatsızlıklarına yaralıdır.
· Tansiyonu ayarlar.
· Solunum yolu rahatsızlıklarına iyi gelir.
· Sinirleri besler.
· Solucan ve benzeri kurtları öldürür.
· Yeni kan oluşumunu tetikler.
· Tiroit bezi rahatsızlıklarını giderir.
· Nezle, grip rahatsızlıklarında bol bol yenmeli.
· Saç dökülmesini önler, yenisin çıkarır. Yemenin yanı sıra, haftada 1-2 kez soğan suyu ile saçınızı, daha doğrusu kel başınızı yıkayın, zeytin yağı ile masaj yapın ve sonra yeşil sabun ile yıkayınız.
SARIMSAK :
En az soğan kadar yararlıdır. Sarımsak, "Alisin" denen bir madde içerir. Alisin, damarları elastikleştirir, temizler, genişletir, kolesterolü normale döndürür. Kalınbağırsaktaki dışkıdan K vitaminini üreten bakterilerin yaşlanmış ve ölmek üzere olanlarını öldürür, fazla yenildiği zaman Alisin miktarı artacağından diğer bakterileri de öldürebilir. Aşırı yendiğinde damarlar fazla genişler ve tansiyon da düşebilir. Aynı zamanda fazla su absorbe ettiğinden dolayı kabızlık da yapabilir. Azı yararlı, çoğu zararlıdır. Sarımsak, ezilerek tüketilmeli, yutularak veya kesilerek yenmesi durumunda yararlı olmaz.
HAVUÇ :
Bol miktarda A Vitamini ve Keratin vardır. Suyuna ve salatasına bol miktarda sıvı yağ dökülmeli.
TURP :
Özellikle Karaturp safra yolları iltihabı ve safrakesesi rahatsızlığında, bilhassa kum, taş oluşumunu engeller, olanları eritir, tuzsuz olarak tüketilmelidir.
HARNUP :
Keçiboynuzu olarak bildiğimiz bu meyvenin pekmezi Karaciğer rahatsızlıklarında iyi bir ilaçtır. Sabahları aç karnına bir kaşık içilmelidir.
HAŞHAŞ :
Kolesterol yoktur. 100 gr haşhaş 9,5 mg demir içerir ve 472 kcal verir.
ZEYTİNYAĞI :
100 gr Zeytinyağı 881 kcal verir. 12 mg E vitamini içerir. 100 gr zeytinyağında 1 gr kolesterol vardır. Yağ oranı %100. Tuz, mineral ve lifli maddeler içermez. B kompleksi ve folisil asit içermez. Vitamin E vardır. Her sabah 1/2 çorba kaşığı sızma zeytinyağını soğuk olarak içerseniz, kırışıksız, pürüzsüz, yaşlanmayan bir cilde sahip olur, kabızlık çekmez, stres ve depresyon nedir bilmezsiniz. Salatalarda kullanılması önerilir (Fakat ısıya dayanıklı olduğu için, E vitamininden bahsediyorum, kızartmalarda ayçiçeği yağı, salatalarda zeytin yağını öneriyorum.)
E Vitamini ışıktan özellikle ultraviyoleden ve havanın oksijeninden etkilenir. Bu nedenle teneke kaplarda veya ağzı kapalı ve hava almayan renkli şişelerde yağlarımızı muhafaza edelim.
E Vitamini ısıya dayanıklıdır, sıcaktan etkilenmez. Sakın yanlış anlaşılmasın, bir sefer kızartma yaptığınız yağı bir sefer daha kullanabilirsiniz, ama daha fazla değil.
MUZ :
Yararlı bir meyvedir. Şayet dışkıda kan aranılıyorsa (Bağırsak kanseri, tümör, polip, iç kanama vs.) en az üç gün önceden muz yememek gerekir. Çünkü muzun peroxydasyon olayı çok yüksektir, yanıltabilir.
SU TERESİ :
Çok yararlıdır, çiğ olarak tüketilmeli.
ISPANAK :
Demir ve sekretin içerdiği için sık tüketilmeli.
Sebzeler yıkandıktan sonra, içine bir kaşık tuz atılmış suda bekletilirse, solucan türü mikroplar ölür. Bilhassa marul, roka, tere ve yeşil soğan gibi çiy yenecek olanlar.
OĞULOTU :
İçilmesi yasak olan otlardandır, tansiyonu aşır yükseltir, beyin kanamasına neden olabilir. Aktarlarda zayıflama çayı olarak satılmaktadır, çok yanlıştır.
NOHUT :
Bir kilogram nohut 0,5 kg ete eşdeğerdir. Ete kıyasla hem daha ucuz, hem de diyaliz hastalarına hiç zarar vermez.
MENEPOZ
dönemindekilere B Vitamini kompleksleri ve E vitamini almaları önerilir.
DEMİR EKSİKLİĞİ :
Eğer E vitamini eksikliği varsa, verilen demir, işlevini yapamaz. Bu tür hastalara önce E Vitamini, daha sonra demir verilmelidir. Yoksa, Labor testinde Hemoglobin düşük çıkar.
SUSAM YAĞI :
Adale ve Romatizma ağrılarına iyi gelir ama, sırt kaslarına sürülmemeli. Çünkü, çok gevşetici özelliği vardır.
BEYAZ DİKEN :
Crataegus Laevigata denilen bu ağacımsı bitkiler, şehir parklarında, çalılıklarda yetişir. Meyvesi, kırmızı alıca benzer. Kışın, kırağı düştüğü zaman meyveleri olgunlaşır. Meyveleri bol miktarda Pektin içerdiğinden kalp-damar hastalıklarına çok iyi gelir. alıntıdır
kaynak: radyoloji asistanı İsa YURTTAŞ